Recap #69
LADY GAGA, Gucci, yeni Calvin Klein! Haftanın öne çıkanları!
Bülten uzun olduğu için mailiniz tamamını göstermeyebilir. Direkt link için:
Bu hafta en çok;
dinledim. Ama zaten hakkında daha fazla aşağıda konuşacağım.
bu hafta internetteki en güzel şey
Sonia Szostak, Cate Blanchett’i Porter Magazine için çekerse. David Lynch, Helmut Newton ve Warhol ortaklığında “fabrikada” “Manifesto”yu yeniden canlandırmışlar gibi. Bu karenin Porter’da harcanıp herhangi bir yerde basılmamasına çok ama ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kısa kısa
Instagram’ın fişini çekmenin tam zamanı. Wannabe gen z ve milenyallerin bahar aylarında çıkacak joan didion biyografisini hayatlarının merkezine ve fade out efektli bej renkli insta fotolarının merkezine koymalarına çok az kaldı.
Discovered posthumously, in a filing cabinet next to her writing desk, 'Notes to John' is said to be comprised of letters Didion had written to her husband John Gregory Dunne, built around conversations she had with her psychiatrist about alcoholism, guilt, depression, adoption, and their daughter Quintana, who died in 2005. The book will be released on 22 April 2025.
Miley Cyrus’ın inanılmaz bir reklam gücü var. Çıktığı her sahnede üzerinde taşıdığı modavelerinin reklamını yapma isteği. Geçen Grammy’lerdeki Gucci çantalarından sonra sırada bu kez Alaïa elbisesi vardı. Markalara geri dönüşü ne oluyor, merak ediyorum.
Juliette Binoche, Greta Gerwig’den sonra yeni Cannes jüri başkanı. Yarışacak filmleri ve jürideki diğer fashion queen’in kim olacağını heyecan içinde bekliyorum.
Fantastic Four basın turu başladı. Pedro Pascal meme’lerine Vanessa Kirby şıklığına fena halde hazırız.
Boiler room ve altkültür enerjisini Grammy’e getiren Charli xcx!!!!!!! YESS!
Slay’lemek ve queeen!!! kimi günümüz ifadelerini sonuna kadar hak eden bir işbirliği. Lisa’nın yeni şarkısı ve Doja Cat, Raye işbirliği.
Geçen ay yaptığım en iyi şey English Teacher izlemek olmuştu. Bu hafta ikinci sezon onayını aldı. Henüz izlemediyseniz pazar gününün geri kalanı için muazzam fikir bence.
Jacquemus güzellik işine girmişti. En son paçayı kurtarmak isteyen Victoria Beckham da benzer hamlede bulunmuştu. Jacq ürünlerinin fena halde iyi satacağına adımız gibi eminiz zaten. Peynir ekmek gibi gidecek, borçlarını kapatıp kâra geçecek.
White Lotus ve BAFTA haftaya pazar!
Superbowl HalfTime bu akşam.
Geçen hafta yazmayı unuttum ama Dua Lipa, Chanel işbirliği son zamanlarda gördüğüm en iyi/ geç kalınmış, marka/sanatçı işbirliği. Markanın genç kalma arzusu, çantaların isminin Chanel olmasına rağmen sokak ruhuyla özdeşleşme, upscale ve low marka bir araya getirerek look oluşturma çabasını özetleyen bir ruh halinde olması. Chef’s kiss.
Haftanın en önemli olayı!
Yeni Lady GaGa videosu ve şarkısı. Abracadabra! Kaç kere stream ettiniz? Esas soru bu! Şakıyı henüz dinlemeden Grammy’nin ertesi sabah gözümü açıp twitter’a bağlandığımda GaGa’nın kendi nachos’larını yeniden ısıttığına dair milyon tvit okumaya başladım. İlk başta anlamasam da şarkıyı dinlediğimde ne demek istediklerimi anladım. 2010’da Bad Romance’i, Judas’ı, Alejandro’yu belki daha önce Paparazzi’yi dinlediğim günlere gittim. Şarkı muazzam bir fenomen, sizi sadece bir sanatçının en önemli günlerine, o günlerin yüceliğine götürmekle kalmıyor, en büyük hitlerinin üstüne daha büyük bir hit koyuyor. Sadece sound ya da vibe olarak aynı değil. 20 yaşında kurduğum hayallere gittim, ama o günlerde pop kültürel anlamda olan açlığımı gideren videolarına, sahte kostümlerini style eden Nicola Formichetti ve moda kredileri sayesinde öğrendiğim avangard tasarımcıların dünyasına da yeniden dönmüşüm gibi.
Abracadabra’nın videosunda Samuel Lewis, Seth Pratt, Suman Gurung, Iggy Soliven ve Anastasia Vikhoreva gibi… (liste biraz daha uzun) moda tasarımcılarının kıyafetleri var. GaGa şimdi bu isimleri dünyayla tanıştırdı. Bir süre sonra internetin bu isimlerle obsessed olacağına eminim.
haftanın ikinci önemli olayı
well, o kadar da önemli değil ama beklediğimiz bir olaydı. Sabato de Sarno’nun yolu Gucci’den kesildi. burada şaşırtıcı olan şey, iki hafta sonra Milano’da koleksiyonunu sunmadan hemen evvel kovulması. Sabato’nun şirkete zararı ne kadar büyüktü ki, gelecek bir sezonu daha bu adamın adıyla promote etmekten bu kadar hızlı kaçtılar. defilesinden hemen sonra da açıklanabilirdi zira. genelde olduğu söylenen üç yıllık kontrat tamamlanmadan gitti sabato. geriye gucci’ye garip bir miras bıraktı. bordo rengi. nedenini anlamadığım bir şekilde kazanılan nefret?
kim olmak istemezdim? sorusunun cevabı: tabii ki sabato olmak istemezdim. (mubi şimdi bir de bu soruyu sorarak bir devam filmi çek istersen.) asla göz önünde değilken bir anda dünyanın en popüler modaevlerinden birinin başına getiriliyorsunuz. yaptıklarınız asla beğenilmiyor ve satmıyor. bundan sonra ne yapabilirsiniz ki? yeni bir şansı tabii ki hak ediyor, ama o şansı kim vermeye cürret edecek bunu merak ediyorum?



özellikle en son pre-fall 25 koleksiyonu bence en en en iyisiydi. sabato’nun büyük talihsizliği sadece tasarım dilinden değil, bence işletme ve pazarlama konusundaki eksiklerden de kaynaklanıyordu. yani bundan anlamam, fakat birçok insider bunu diyor. yine de bundan çok daha kötü ve sıradan olup alkış toplayan birçok tasarımcının olduğunu da biliyoruz.
Vanessa Friedman’ın yazısından
“The writing was on the wall,” Luca Solca, a luxury analyst at Bernstein, said in an email. “The connection between the Gucci DNA and Sabato’s aesthetics was not really there. A brand cannot change into anything it likes, the same as a zebra cannot turn into a lion and vice versa.”
kısa süre önce maria grazia geçer gucci’ye gibi konuşmalar vardı. bu hafta ise herkes hedi slimane diyor. bakalım.
sabato olayından hemen önce ise casey caddwallader, mugler’le olan ilişkisini kesti. markanın son zamanlarda sadece süper seksi siyah bodysuit’lere indirgenmesi sebebiyle buna açıkçası mutlu oldum. şimdi pop şarkıcıları ve dansçıları sahnede ne giyecekler merak ediyorum?
haftanın en önemli üçüncü olayı
şaşkınlıkla, sahte bir şaşkınlık arasında gidip gelen mimiklerden oluşan meme mi? blue ıvy’nin - anne kalk kız sahneye? diye eliyle ayağa kaldırdığı an mı daha güzel bilemiyorum ama gözümde ve popüler kültür dünyasında değerinin!!!! en düşük olduğu anda en iyi albüm ödülünü kazanmasına biraz üzüldüm. geçen sene recording academy’nin sahneden canlı canlı yediği azardan sonra da bekliyorduk tabii ki bu anı ama? şaka bir yana albüm tabii ki genre’lar arası geçiş ve şimdiki gençliğin kürasyon dediği -editing becerisi konusunda bir masterclass’tı, herkese göre olmadığını da kabul edelim.
yine de tarihin en iyi grammy gecesi oldu sanki. o son iki ödül kendrick’in olmayaydı daha da efsane olurdu.
Best dressed
Haftanın en cool’u CK defilesindeki Greta Lee!!!! Kate Moss iki adım ötende dururken bile taşıdığın kendinden eminlik… offff.
Sabrina Carpenter ve Grammy’de JW Anderson elbisesi
Hunter Schaffer, RuPaul jürisine cosplay’le.
Anya Taylor Joy, Alexander McQueen içinde New York’ta yeni filmi The Gorge’un press’inde.
Nicole Kidman, Saint Laurent içinde babiest girl ever. Altında ezilmek istedim




Demi Moore ve daha geçen hafta izlediğimiz Schiaparelli koleksiyonundan elbisesi. Hatta bu iki madde Critics’ Choice’taki iki ve son heyecan verici şeydi.
new york moda haftası part i






new york moda haftası başladı. açılışını ise dev ve oyuncaklı proporisyonlarıyla marc jacobs yaptı. rodarte ve proenza tabii ki yoktu.
calvin klein: Belki sonda söylememem gerekeni başta söyleyeyim. Bu defilede beni en rahatsız eden şey Mr Klein’ın asla bir Raf Simons defilesine gitmemiş olması ve şimdi burada… neyse. koleksiyonun arkasındaki hikaye ne? dünyada eminim çok fazla talent var ve herkese yeteri alan sağlanmıyor. eminim yeni calvin klein koleksiyonu kusursuz bir işçiliğe ve inanılmaz iyi materyallere sahiptir. ama bunun arkasındaki hilkaye ne? içinde bulunduğumuz dünya hakkında, gelecek günler hakkında ne söylüyor? Veronia Leoni belli ki dört dörtlük bir öğrenci. okulda her derste en ön sırada oturan, notlarının hepsi AA olan o kız? Jil Sander’de, The Row’da, Phoebe ile Celine’de geçirdiği günlerin bütün özeti. Bugün Max Mara’da, Toteme’de ve sırf bu markaların kısa özeti olarak gördüğümden artık sıkıldığım Ami Paris’te benzer estetikteki kıyafetleri görüyoruz. Calvin Klein’a gelirken de dersini çok iyi çalışmış. Raf Simons markanın popüler kültür dilinde ne anlama geldiğini tartarak üretirken, Leoni markanın birebir siluetlerini almış oynamış. Defilenşin kuşkusuz en iyi parçası CK one şişesinden yapılan çantaydı. Jacquemus kenara çekil, her tarafta bunu göreceğiz kısa süre sonra. Onun dışında tell me about 90s aesthetics without telling me about 90s aesthtecis gibi. Daha önce görmediğiniz hiçbir şey yokmuş gibi…
Altuzarra koleksiyonunu bir kez daha markanın New York’taki ofislerinden naklen izledik. Eski günlerde Paris’te modaevlerinin kendi couture salonlarında düzenlemeleri gibi.
Koleksiyonda gördüğümüz kadınlar başka bir zaman diliminden gelmişler ve modern dünyanın içine akıyorlar gibi. Extremelt lady like! Kumaşların akışı, renk paletinin sıcaklığı ve geçmişi hatırlatan siluetler tam bi rüya sekansı. eski kıtadan fırlayıp New York’un en modern galerilerinden birine gidiyolar gibi. Dramatik ihtişamın sebebi de incecik ipekler, şifonlar ve kürkler.
Prabal Grung, bence aşırı sıkıcı İlkbahar 25 koleksiyonundan sonra markasını yine en iyi şekilde özetleyen renk, materyal ve ürün karmaşasını bir arada sunan look’larla favorim oldu. “My Year of Rest and Relaxation” Jane Austen tarafından yazılsaydı nasıl olurdu? Sofia Coppola bunu filme aktarsaydı karakterler neler giyerdi?


Modern dünyada ayakta kalma becerisini geliştirmiş karakter enerjisi. — Aa benmişim. Eckhaus Latta koleksiyonu post-endüstriyel bir dünyadan seslendi. Sabahtan akşama kadar endüstriyel elektro müzikler dinleyen, internette FKA Twigs fan accountları takip eden Bauhaus ve endüstriyel mimariden hoşlanan Raf Simons gençliği. Sanırım haftadan -şimdilik- en sevdiğim koleksiyon oldu.
Haftanın kapakları
Geçen sezon koleksiyonları izlerken en sevdiğim look bu Prada ikilisi olmuştu. Bazaar Italia’nın kapağında Miuccia ve Raf’ın en sevdiği model/ fotocu ikililerinden olduklarını düşündüğüm Julia Nobis ve Willy Vanderperre gözünden. —Derginin başlığı Extreme Self ve Bottega/Armani koleksiyonlarından başka parçalar ve başka fotoğrafçılarla çekilmiş modeller de yer alıyor.
The New York Review. —Honestly same. Yine kendimi görüyorum.
Bir sezon daha minimalizm mi? d ve HTSTI


&Premium’un yeni Kyoto odaklı sayısı.
Oyuncu portreleri nasıl olsun? Oyuncu portreleri böyle olsun. Colman Domingo, Time’da.
göz atmak isteyebilirsiniz
aslında bunu muhakkak görün. pilot’ta yeni bir sergi açıldı. 90’larda/ sonrasında doğan sanatçıların, isteyerek-istemeyerek birbirleriyle diyalogda olan işleri. renkli ve canlı bir dünyanın kapılarını aratan, insanı mutlu eden bi sergi.
Vogue USA Mart/ Vogue UK Şubat (eş zamanlı) sayılarında iki tasarımcıya yer veriyor. Yılın en çok beklenen -en azından ilk yarısından- iki debut: Haider ve Sarah. Tom Ford ve Givenchy.
Emre Erbirer’in eleştirilerini okurken hep aşırı eğleniyorum. Argonotlar’da bu kez Taviloğlu koleksiyonu hakkında yazmış.
“Bir Koleksiyoner Hikâyesi” sergisini gezerken bir izleyici olarak bende hangi duygular uyandı? Peki, aslında sergi bende hangi duyguları uyandırmayı hedefliyordu? Ve bunu, hikâye anlatımının bir diğer temel unsuru olan görsel-işitsel detayları kullanarak yapabildi mi?
haftanın fotoğrafı
madonna’nın - mona lisa olsaydın, seni louvre’a asardım dediği o an işte bu an!
teşekkür ederim! haftaya görüşmek üzere!












Tam da English Teacher'a başlamışken, bu sayıyı okumam :)